Aleviler, yasak ve çatışmaların son bulması için açlık grevinde

Aleviler, yasak ve çatışmaların son bulması için açlık grevinde
Alevi Bektaşi Federasyonu ve birçok Alevi kurumunun, "Savaşlara hayır çocuklar ölmesin" şiarıyla 29 Aralık'ta üç günlük olarak başlattıkları açlık grevleri, süresiz dönüşümlü olarak sürerken, bölgedeki Alevi kurumları da dün eş zamanlı olarak yaptıkları

Bölgede süren operasyonlara, uygulanan yasaklara ve çatışmalarda yaşanan sivil can kayıplarına karşı, ABF, PSAKD ve diğer Alevi kurumlarının ortak bir şekilde yaptıkları açlık grevi, bölgedeki Alevi kurumlarının bir günlük eş zamanlı destek açlık grevleriyle sürüyor. Pir Sultan Abdal Kültür Dernekleri Diyarbakır Şubesi başta olmak üzere, Antep, Adıyaman, Malatya, Elazığ, Dersim, Erzincan ve Varto şubelerinde bir günlük eş zamanlı açlık grevleri dün yapıldı.

Diyarbakır,  Pir Sultan Abdal Kültür Derneğinde yapılan bir günlük destek açlık grevinde konuşan, Pir Sultan Abdal Kültür Dernekleri Diyarbakır Şubesi Eş Başkanı Cafer Koluman, “Bugün bu topraklarda, Türk İslam sentezli tekçi bir anlayışla, diğer halklar, kültürler yok sayılıyor, ötekileştiriliyor. Tarih tabii ki birçok şeye tanıktır. Kerbela'da olduğu gibi, katliama olduğu kadar bir direnişe de tanıktır. Baskının olduğu her yerde bir direniş kültürü de mutlaka var olacaktır. Baskılarla halkların inançlarının,  varlıklarının yok edilemeyeceğine tanıktır tarih.  Bugün bölgede olağanüstü halden çok daha kötü uygulamalarla karşı karşıyayız. O dönemi yaşayan bir bölge insanı olarak söylüyorum. O dönemlerde yurttaşların normal yaşamı, esnafın ekonomik hayatı yine bir şekilde devam edebiliyordu ama bugün geldiğimiz noktada kent yaşamı durmuş halde. Daha dün Sur bölgesindeydik ve yurttaşların yaşadıklarını bire bir gözleme imkânımız oldu. Yurttaşlar adeta bir travma yaşıyor, herkeste büyük bir tedirginlik ve kaygı hali egemen. Bir kaç gün önce, Türkiye genelinde Alevi kadın hareketleri Sur'da bir buluşma gerçekleştirdi. Bölgede yaşayan kadınların sesine ses katmak, bölge kadınlarının çığlığına ortak olmak için Cem evimizde bir buluşma gerçekleşti. Sur içi İskender paşa mahallesinde lokmalar paylaşıldı, semahlar dönüldü. Alevi kadınları Sur'da semaha durduğu sırada bu bölgede bir patlama gerçekleşti ve bir kadın yaşamını yitirdi” diye konuştu.

"OPERASYONLAR DURSUN, YASAKLAR KALKSIN, MASAYA DÖNÜLSÜN"

Biz öz olarak şu an açlık grevlerinde olan Alevi kurumları olarak, çatışmaların, savaşın, operasyonun derhal son bulmasını istiyoruz. Kürt halkının kimliğinin, statüsünün tanınmasını ve ortak vatan altında yaşayan tüm kültürlerin inançların kendilerini özgürce ifade edecekleri koşulların oluşturulmasını ve bütün bu hakların anayasal güvenceye kavuşturulmasını istiyoruz.  Bir an önce operasyonlar durmalı, sokağa çıkma yasakları kaldırılmalı ve diyalog masasına dönülerek, sorunların demokratik müzakereler yoluyla barışçıl bir çözümü sağlanmalıdır. "

Daha sonra konuşan ABF’nin Genel Başkanı Baki Düzgün, "Kendi kurumlarımızdan ve gerekse diğer sivil toplum örgütleri ve kamuoyundan gelen talep üzerine bizler federasyon ve bileşenlerimizle birlikte bu süreci dönüşümlü olarak uzatma kararı aldık" şeklinde konuştu.

"ZALİMİN KARŞISINDA MAZLUMUN YANINDAYI"

Açlık grevi eylemlerine yeni katılımların olduğunu ve yaşadıkları her yerde açlık grevlerini yaygınlaştıracaklarını belirten Düzgün, " İnanç mücadelemiz boyunca her daim zalimin karşısında, mazlumun yayında olduk. Yürüdüğümüz bu yoldan asla dönmeyeceğimizi bir kez daha belirtip, Kerbela’da zalimlerin karşısında dimdik duran Hz. Hüseyin’in inancı ile açlık grevimizin amacına ulaşacağına inanıyoruz” dedi. Bölge illerinin Kerbela’ya çevrildiği ve halkın göçe, açlığa, sefalete ve ölüme mahkûm edildiğini ifade eden Düzgün, “Bizler bin yılı aşkın bir süredir yaşadığımız bu topraklarda kardeşlikten, demokrasiden, eşitlik ve özgürlükten, karanlığın karşısında aydınlık bir yaşamı sürdürme inancımızdan bir an olsun vazgeçmedik vazgeçmeyeceğiz” dedi.

"KATLİAMA SESSİZ KALAMAYIZ"

"Savaşlara Hayır Çocuklar Ölmesin!" şiarıyla başlattıkları 3 günlük açlık grevi eylemlerini, süresiz dönüşümlü olarak sürdürme kararlılıklarının altını çizen Düzgün, " 'Gördüğünü görmedim diyen, doğru bildiğini söylemeyen bizden değildir' inancıyla yanı başımızdaki katliama sessiz kalamayız, kalmayacağız. Ve biliyoruz ki, bu savaşı durduracak olan yine bizlerin ortak mücadelesidir. Kardeşliğimizin ve ortak yaşamımızın yegâne temeli budur. Bizler Kürt illerinde kardeşliğimizin en temel haklan olan eğitim, sağlık, barınma ve yaşam haklarının ellerinden alınmasını, orada bulunan ibadethanelerin, tarihi mekânların, mezarlıkların tahribini kabul etmiyoruz. Ateşe dahi su atıp söndürmeyen inancımızın hassasiyetiyle, yanı başımızda dillerin, kültürlerin, farklı inançların ve tabi ki insanların yok edilmesine izin vermeyeceğiz" şeklinde konuştu.

 

Haber: Ali Abbas YILMAZ

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.