Aileden 'dipçik' kararına tepki: Davanın peşini bırakmayacaz
"Öldürme kastı ile vurdu, oğlum hala kendine gelmedi, nasıl bu kadar az ceza aldı?" diye soran baba Mehmet Turan, davanın peşini bırakmayacaklarını söyledi.
HAKKARİ - Hakkâri'de 23 Nisan 2009 tarihinde, DTP'nin kapatılmasını protesto gösterisinde 16 yaşındaki Seyfullah Turan'ın kafasına silah dipçiğiyle vurarak ağır yaralanmasına sebep olan özel hareket polisi Bahadır Turan hakkında verilen 6 ay 7 günlük cezasının Yargıtay'da onandı. Turan, günden sonra hayatı alt üst oldu. Kafa travması geçirdi, 12 gün yoğun bakımda kaldı, ailesi polisten davacı olacağını söyleyince apar topar tedavisi yarım bırakılarak taburcu edildi. Turan hakkında Adli Tıp Kurumu raporunda "gencin yaşamını tehlikeye sokan bir durum olduğu" tespit edilmişti. Raporda ayrıca çocuğun yaralarının basit bir tıbbi müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif olmadığı, kemik kırıklarının hayat fonksiyonlarını orta derecede etkilediği eklenmişti. Travmadan kaynaklı konuşma güçlüğü çeken Turan, 3 ay önce askere alındı.
'Sağlık durumu bozuldu'
Karara tepki gösteren Seyfullah Turan'ın babası Mehmet Turan, özel harekat polisinin oğlunu öldürmek istediğini belirterek, bunun ile birlikte devletin de kendilerini cezalandırmak için davayı Isparta'ya aldığını, bu yüzden avukatın da davayı sağlıklı takip edemediğini belirtti. Yaşanan olaydan sonra oğlunun sağlık durumunun bozulduğunu ve sağlıklı tedavi edilmediğini belirten baba Turan, olaydan sonra yapılan tüm tedavilere rağmen oğlunun kısmi engelli kaldığını ifade ederek, oğlunun zorla askere alındığını belirtti. Baban Turan, "Oğlumun sakat kalması yetmezmiş gibi, üç ay önce zorla askere götürdüler. Ben bu dava ile mağdur edildim. Bir taraftan oğlumun sağlığı bozulurken, bir taraftan da o hasta haliyle askere aldılar" dedi.
'Oğlumu öldürmek istedi'
Beş çocuğunun olduğunu, ancak ilerlemiş yaşı ile birlikte oğlunun aileye katkı sunmasını beklerken, sakat kalmasının kendilerini çok mağdur ettiğini belirten baba Turan, şunları belirtti: "Beş çocuğum var. Hepsi de küçük yaşta. En büyükleri Seyfullah'tı. Ben de yaşlandım ve bir işte yapacak durumum yok" dedi. Polisin oğluna öldürmek amacıyla vurduğunu belirten Turan, "Polis benim oğlumu öldürmek amacıyla darp etti. Ama Allah korudu da canını almadı. Oğlum ne bir karakol bastı ne kimseyi öldürdü ne de onların yolunu kesti. Sadece o gün orada top oynuyordu."
Ne olmuştu?
Hakkari'de, 23 Nisan 2009'da DTP'nin kapatılmasını protesto eylemine polis saldırmış, özel harekat polisi Bahadır Turan'ın 16 yaşındaki Seyfullah Turan'ı dipçikle dövmesi kameralara yansımıştı. Turan ailesi, polis Bahadır Turan hakkında "adam öldürmeye teşebbüs"ten yargılanması için suç duyurusunda bulunmuştu. Ancak savcılık, özel harekat polisi hakkında, "zor kullanma yetkisine ilişkin sınırın aşılması suretiyle kasten yaralama" suçlamasıyla dava açtı. Dava, güvenlik gerekçesiyle Isparta 3. Asliye Ceza Mahkemesi'ne gönderildi. Özel harekatçı Bahadır Turan mahkemede yaptığı savunmada "Psikolojik gerginliği" olduğunu ileri sürerek savunmasız olduğu gözlenen çocuk için "elinde taş olduğunu gördüğüm çocuğa dipçikle kendimi korumak amacıyla hamle yaptım" demişti.
Mahkeme, polisin meşru müdafaa, psikolojisinin bozuk olduğu, zor kullanma yetkisini kullandığı gibi savunmaları dikkate alarak, özel harekat polisine genellikle trafik kazaları ve benzeri istemeden yaralamaya sebep olma hallerinde uygulanan "taksirle yaralama" suçundan ceza verdi. Mahkeme, sanık polisin mahkemeye karşı saygılı tutumunu da gerekçe göstererek, cezayı 6 ay 7 gün olarak belirledi ve hükmün açıklanmasının geriye bırakılmasına karar verdi. Karar dün Yargıtay kararı ile kesinleşti. Özel harekat polisine verilen ceza, 5 yıl boyunca suç işlememesi halinde tümüyle ortadan kalkacak.
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.