A'dan Z'ye Kovid-19 testi pozitif olan hastanın evde takip süreci
TİGRİS HABER - Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) enfeksiyonunun en sık görülen bulaşma yolu aynı ev içinde yaşayan bireylerin yakın teması olarak gösterildiğinden, tedavinin evde sürdüğü durumlarda hasta ve yakınlarının belirlenen kurallara tam uyum göstermesi gerekiyor.
Kovid-19 pozitif olan hastanın evde takip süreci hayati önem taşıyor. Evdeki izolasyon sürecinde belirlenen kurallara sıkı sıkıya uyulması, aynı evde yaşayan bireylere bulaşma riskini en aza indiriyor.
Tedavileri evde devam eden hastaların tercihen özel tuvaleti olan ve dışarı açılan bir pencere-kapı ile kolayca havalandırılan ayrı bir odada yalnız olarak istirahat etmesi ve odanın gün içinde sık sık havalandırılması gerekiyor.
Hastanın yemeklerini odasında yemesi, kaldığı odanın dışına çıkması zorunlu olduğunda ise mutlaka tıbbi maske kullanması gerekiyor. Hasta yakınları zorunlu hallerde hastayı kontrol etmek ya da bakımını yapmak için odaya girdiğinde iki tarafın da tıbbi maskeli ve odanın yeni havalandırılmış olması önem taşıyor. Eve ziyaretçi kesinlikle kabul edilmemeli.
Kapı kulpları alkol bazlı dezenfektanla temizlenmeli
Hastaya yemeğinin, ayrı bir tepsi ile tıbbi maske ve eldiven takmış yakınları tarafından kapıdan verilmesi en uygun yöntem olarak gösteriliyor. Hastanın kullandığı tabak, bardak ayrı olmalı, bulaşık makinasında yüksek ısı ve uzun programda 70 derecede ya da elde sıcak suyla yıkanmalı. Hasta giysileri, yatak çarşafları yine 70 derece ve üzeri sıcaklıkta ayrı olarak yıkanmalı.
Ortak tuvalet kullanılması gerekli durumlarda her kullanımdan sonra lavabo, tuvalet, kapı kulplarının alkol bazlı dezenfektan ya da 1/10 seyreltilmiş çamaşır suyu ile temizlenmesi gerekiyor.
Hastaların kullandığı banyo ve el-yüz havlusunun mutlaka ayrı olması, tercihen kağıt havlu-peçete kullanılarak bunların fazla biriktirilmeden ağzı bağlı torba ile çöpe atılmasının en güvenli yol.
Aynı evde yaşayan Kovid-19 PCR testi negatif kişiler nasıl davranmalı?
Hasta yakınlarının hasta ile mümkün olduğunca uzun süreli temastan kaçınarak sadece bakım ve takibini yapması gerekiyor. Bir çizelge oluşturularak günlük ateş ve semptomların seyrinin kaydedilmesi, doktorun işlerini kolaylaştırması açısından önem taşıyor.
Hastanın birlikte yaşadığı aile bireyleri de hastalık tanısı konduktan sonra 14 gün izolasyon altına alınmalı ve hastalık semptomları açısından izlemde tutulmalı. Hastanın eşyalarıyla temas sonrası eller 20 saniye sabunla yıkanarak alkol bazlı dezenfektan ya da kolonya ile temizlemeli. Tüm evin sık sık havalandırılması da önemli bir tedbir.
Doç. Dr. Kömürcüoğlu: Her kurala tam uyum hayati önemde
Sağlık Bilimleri Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Berna Kömürcüoğlu, yaptığı açıklamada, evde tedavinin takibine yönelik değerlendirmelerde bulundu. Tedavi başarısında hekim tarafından belirtilen her kurala tam uyum sağlanmasının önemine işaret eden Kömürcüoğlu şunları kaydetti:
"Günlük olarak sabah akşam ateş ölçümleri, öksürük, nefes darlığı, göğüs ağrısı, kas ağrısı, halsizlik, iştahsızlık ve ishal şikayetleri takip edilmeli. Örneğin, 'Öksürük bugün daha fazla, ateş düşürücü ile ateş düşüyor/düşmüyor, göğüs ağrısı yeni başladı.' gibi izlemler yapılmalı. Tedaviye rağmen düşmeyen 38,5 ve üzeri ateşi, nefes darlığı, aşırı öksürüğü, zorlu solunumu, uykuya meyli olan hastaların 'ağır hastalık varlığı ve hastaneye yatış' açısından tekrar değerlendirilmeleri gerekir. Hastanın doktor tarafından önerilen ilaçlarını düzenli kullanması sağlanmalı, günde en az 2-2,5 litre su içmesi, bol proteinli gıdalarla beslenmesi ve C-vitamini (1000 mg), multivitamin ve D vitamini takviyesi alması önerilmektedir."
"Kronik hastalığı olanlarda hastalıklarının tedavilerine ara verilmemeli"
Doç. Dr. Kömürcüoğlu, eşlik eden kronik hastalığı olanlarda tansiyon, kalp hastalığı, diyabet, KOAH, astım gibi hastalıklarının tedavilerine ara verilmemesi gerektiğine dikkati çekerek, "Yüksek doz kortizon ve kanser tedavisi gören ciddi bağışıklık sistemi baskılayıcı hastalıkları bulunanların sıklıkla ilacı kesmeleri gerebilir. Takip eden doktorlarından konuyla ilgili bilgi alabilirler." uyarısında bulundu.
Kovid-19'un sıklıkla zatürreye ve ağır enfeksiyona neden olduğu için sigara içilmemesinin önem taşıdığını vurgulayan Kömürcüoğlu, tedaviye ilişkin şu bilgileri verdi:
"Tedavi kapsamında 5 günlük ilaç verilmektedir ve 5. günde semptomları açısından hastalar tekrar filyasyon ekiplerince değerlendirilmektedir. Klinik olarak düzelen, ateşi düşen, halsizliği azalan hastalarda ek tedaviye gerek duyulmamaktadır. Halsizlik, iştahsızlık, kas ağrıları, mevsimsel gripte olduğu gibi 2-3 hafta devam edebilir. Kliniği düzelmeyen, ağırlaşan olgularda ek tedavi verilebilir.
Özellikle ilk tanıda zatürresi olan, tedaviye rağmen ateş yüksekliği devam eden, nefes darlığı ve solunum zorluğu ağırlaşan, morarma, bilinç bulanıklığı gibi ciddi semptomları gelişen ya da aşırı bulantı-kusma, aşırı ishal gibi nedenlerle beslenemeyen ya da ilaçlarını kullanmayan hastaların tekrar değerlendirilmesi gerekir, ek tedavi verilebilir ya da hastaneye yatırılabilir."
Hastalarda genellikle 9-14 günden sonra semptomlarda iyileşme başladığını, akciğer filminde düzelmenin ise 3-4 haftayı bulabildiğini ifade eden Kömürcüoğlu, bu nedenle erken radyolojik kontrolün, yakınmalarda artma yoksa ve genel durum iyiyse yararı olmadığını ifade etti. Kömürcüoğlu, "Bu kurallara uyulursa ev içi bulaş riski an aza indirilerek izolasyon dönemi güvenle geçirilebilecektir." dedi. (AA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.